Kronolojide de görüldüğü gibi Antalya bir çok devletin hakimiyeti altında kalmıştır. Şehri Bergama Kralı Attalos’un kurduğu rivayet edilmektedir. 1426’ds şehir Osmanlı hakimiyeti altına girmiştir. Şehir genellikle Osmanlı şehzadeleri tarafından yönetilmiştir. II. Beyazid’in oğlu şehzade Korkud Antalya valiliğine atanmış (1502) ve şehrin bir korsan merkezi olmasına neden olmuştur. Şehre ve çevresine XVI. yüzyılda Sultan el-Savahil ve Teke ili adı verildi. II. Murat zamanında vilayet olarak Liva-i Teke adını aldı. Antalya Teke sancağının yönetim merkeziydi. Antalya Konya vilayetine bağlı bir kaza iken 1913 Teke sancağı adıyla bağımsız bir mutasarrıflık oldu.
Kurtuluş Savaşında Antalya
Mondros Mütarekesi uyarınca 29 Nisan 1919’da İtalyanlar Antalya’yı işgal etti. İtalyanlar bölge halkına genellikle iyi davranarak, halkın direnişe geçmesini engellediler. Yunan işgalinden sonra milli kuvvetlere ters düşmemeye çalıştılar. Üstelik Yunan Batı Cephesi hakkında bilgi toplayarak milli kuvvetlere yardım ettiler. 31 Mayıs 1921’de İtalyanlar Antalya’dan çekilmeye çekilme kararlarını açıkladılar. Şehri İtalyanlar 5 Temmuz’da tamamen boşalttılar. Daha sonra işgali kaldırdıkları için bazı ekonomik ayrıcalıklar istedilerse de TBMM bu istekleri kabul etmemiştir.
Antalya’nın Tarihi Kronolojis
- M.Ö. 700-546 Lidyalılar.
- M.Ö. 546-336 Persler.
- 336-301 Helenistik dönem.
- M.Ö. 301-188 Pleistarkos Devleti.
- M.Ö.180-65 Pamfilya korsanları.
- M.Ö. 65-M.S. 395 Romalılar, 395 Bizanslılar.
- 1085-1103 Selçuklular.
- 1103-1206 Bizanslılar.
- 1207-1308 Selçuklular.
- 1308-1361 Hamidoğulları.
- 1361-1373 Kıbrıs Krallığı.
- 1426 Osmanlı hakimiyeti.
- 29 Nisan 1919 İtalyan işgali.
- 1 Haziran 1921 İtalyanlar şehri boşaltmaya başladılar.
Theimussa (Kale İskelesi)
Kekova bölgesini dolaşmak isterseniz, Kaş’a 30 km, Demre’ye ise 20 km mesafedeki Üçağız Köyü’ne varmanız gerekiyor. Doğal bir liman görünümünde olan koyun kuzeyindeki tarihi kalıntılar Theimussa Antik Kenti’ne ait. Kendinizi zaman tünelinde gibi hissedeceğiniz bu antik kent, bir kitabeye göre M.Ö. IV. yüzyıla tarihleniyor. Günümüzde mezar kalıntılarını görebileceğiniz kentte kule kalıntısını da görebilirsiniz.
Antalya’da mutlaka uğramanız gereken yerlerden biri de Kekova… Theimussa Antik Kenti’ne ait tarihi kalıntıları gezerken tarihte yolculuğa çıkmış gibi hissedeceksiniz. ayrıca gidersiz eyer bi dondurma alın derim gerçek keçi sütünden yapılıyor
Olympos Antik Kenti
Rastgele 10 kişiye Antalya’da mutlaka gitmeniz gereken yerlerin neresi olduğunu sorsanız 8’i ilk olarak Olimpos Antik Kenti der! Öyle önemli ve gizemli bir yer burası. Tanrılar Kenti olarak da anılan kent, Kumluca ilçe sınırları içerisinde bulunuyor.Ulu dağ anlamına gelen Olympos ismi, dünya üstündeki pek çok dağa verilmiş. Antik Likya’nın en önemli kenti konumunda olan Olympos’a gittiğinizde, o ünlü Olimpos Plajı’nda yüzmeyi de ihmal etmeyin.Kesin kuruluş tarihi bilinmemekle birlikte İ.Ö. 167-168 yıllarındaki sikkelerde isminin yazdığı görülmüştür. Günümüze ulaşan tarihi kalıntıların çoğu ağaç ve çalılarla örtülü olup, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait.Caretta Caretta’ların yavrulama alanı olduğundan sit alanı ilan edilen kent, koruma altında bulunuyor. Olimpos’a gidenler genellikle sırt çantalı üniversite öğrencileri ya da arkadaşlarıyla bungalow evlerde kalma heyecanını yaşamak isteyen turistler oluyor. Ağaç evleri ve çadır kurulabilen açık alanları ile kamp meraklıları ve doğayla iç içe olmak isteyenler için de mükemmel olanaklar sunuyor.Antik kentten günümüze ulaşan kalıntılar arasında Kaptan Eudomus’un lahdi de bulunuyor. Plaja giderken kayalığın oyuğunda yer alan lahit hem üzerindeki duygusal şiiri hem de gemi kabartması ile dikkat çekiyor. Olimpos Antik Kenti, halen gün yüzüne çıkarılmayı bekleyen tarihi kalıntılarıyla keşfedilmeyi bekliyor.
Antalya kaputaş plajı
Yukarıda da bahsettiğimiz gibi plajın ulaşımı oldukça meşakkatli bir süreci gerektiyor. Ulaşımının zor olması plajın çekiciliği arttıran bir etken olarak değerlendiriliyor. Kaya olan dağ yamaçlarının oyulmasıyla yapılan dar bir yolun altında hemen kanyonun bittiği konumda yer alan plaja 187 basamak inerek ulaşabiliyorsunuz. 187 basamak belki size fazla gelebilir ancak emin olabilirsiniz ki o her basamakta plajın manzarası sizi büyüleyecek.
Denizin yaklaşık bir metrelik kısmı beyaz kum ancak bir metreden sonrası ufak kayalardan oluşuyor. Ama ayaklarınız bu taşlara değmiyor çünkü yaklaşık 1-2 metreden sonra denizin derinliği birden artıyor ve dibe ulaşmanız pek mümkün oluyor. Güvenlik şeridi olarak çekilen mantarlara ulaştığınızda denizin dibini net bir şekilde görebiliyorsunuz ancak derinlik tahminen 10-15 metre oluyor. Bu nedenle yüzme bilmeyenlerin 1-2 metrenin ötesine gitmemeleri şiddetle tavsiye ediyorum, çünkü deniz gerçekten birden boyunuzu metrelerce aşan derinliğe sahip oluyor.Kıyılarda dalga fazla olsa da birkaç metre açıldığınızda oldukça durgun ve berrak bir suyla karşılaşıyorsunuz. Eğer yüzme biliyorsanız plaj mantarlarına kadar gitmenizi tavsiye ederim. Deniz gözlüğünüz varsa biraz dalış yaparak deniz altındaki balıkları çok rahatlıkla gözlemleyebilirsiniz.Bölgede olduğu gibi bu plajda da su soğuk değil, çok rahatlıkla dalış yapabiliyorsunuz. Ancak biraz kayalara doğru yaklaştığınız altlardan gelen soğuk su akıntıları nedeniyle buz gibi bir suyla karşılaşabilirsiniz.
Kaş
Antalya’nın en batıdaki ilçesi Kaş, mavi turların gözdesi olan etkileyici bir tatil beldesi. Kaş ile Kalkan arasında yer alan, yeraltı sularının kumlar arasından süzüldüğü serin, turkuaz renkli denizi ile Kaputaş Plajı, Kaş’ın en popüler turistik noktası.Kaş Antik Tiyatrosu, Antiphellos Antik Kenti, Xanthos Antik Kenti ve Kaputaş Plajı ile Patara Plajı başlıca görülecek yerleri olmakla birlikte, beyaz duvarlı evleriyle meşhur bir balıkçı köyü olan Kalkan ise Kaş’a yalnızca 25 km uzaklıkta. Yunanistan’ın Meis Adası da Kaş’ın tam karşısında yer alıyor. Schengen vizeniz yoksa Yunan Adaları Kapıda vize uygulaması ile günübirlik ziyaret edebilirsiniz.
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
YanıtlaSilBu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
YanıtlaSilçok güzel yazmışın
YanıtlaSil