Merhaba bir popüler bilim makalesiyle daha karşınızdayız. Yakın gelecekte Mars gezegenine uzay yolculuğu yapılacak. Daha önceden bununla ilgili bir makaleyi sizlerle paylaşmıştık. Şimdiki makale ise biraz daha teknik içermektedir. Uzay yolculuğu yapabiliriz ancak yer çekimi olmadan uzun süren yolculuklar yapamayız. İşte bilim insanları da bu konu üzerinde yıllardır araştırma yapmaktadır. Uzay gemileri içerisinde ya da süper dünyalarda veya yeni yapay dünyalarda nasıl yapay yer çekimi oluşturabiliriz? Bunun yanıtını bulmaya çalıştık.
Gerçek olarak yerçekimsiz ortam insanlar açısından değerlendirildiğinde çok sağlıklı olmamaktadır. Biz insanlar yeryüzünde belli bir yerçekimine maruz kalmak zorundayız. İnsan kemik yapısı yerçekimsiz ortama uygun değildir. Yerçekimsiz ortamda uzun süre kalan insanların belli bir süre sonra ilk olarak kas dokusu erimeye başlayacak daha sonra kemik dokularında incelme (kemik erimesi) başlayacak, eğer yine de düzenli bir şekilde yer çekimine maruz kalınmazsa iç organlarda yer değişme, işlevselliğini kaybetmesi ve son olarak felç ve ölüme kadar gidebilecek sonuçlar doğurabilir.
Dünyadan Mars’a yapılacak 8 aylık uzay yolculuğu süresince astronotlar hiçbir şekilde yerçekimine maruz bırakılmazsa astronotlar Mars gezegenine vardıkları zaman çok büyük olasılıkla gezegenin yüzeyine iniş yapamayacaklar. Çünkü anatomik anlamda vücutları hareket edemez duruma gelecektir. Sağlıklı bir uzay yolculuğu yapabilmesi için kesinlikle yerçekimine ihtiyaç vardır ve bu ihtiyacı doğal olmasa bile yapay bir şekilde oluşturmamız gerekecek.
Yerçekimi Jeneratörü
Yerçekimi jeneratörü yapabilmek için tek gereken şey higgs alanını kontrol etmek olacaktır. Bilim insanları araştırmaları sonucunda elde ettiği veriler enerjiye kütle kazandırmanın en temel dayanağı higgs bozonunun yarattığı higgs alanıdır. Eğer bilim insanları higgs bozonunu kontrol etmeyi başarabilir ve yönetebilirlerse uzay gemileri içerisinde yapay bozon alanı oluşturabilirler. Higgs alanlarının etkili bir biçimde kontrol etmeyi başardıkları zamanda gerçektende dünyadakine benzer yapay kütle çekim alanı oluşturabilirler. Ancak ne yazık ki higgs bozonu ile ilgili bildiklerimiz bir teoriden ibaret, çok fazla işe yarayan bir durum ortada yok. Onu gerçekten kontrol edebilirsek bunu yapabilmek için en az 250 yıl geçmesi gerekebilir. Çünkü günümüzdeki teknolojik imkânlar buna elverişli değil. İnsanoğlu önümüzdeki 10 yıl içerisinde Mars’a gitmeyi planlıyor bu yüzden yer çekimi jeneratörü programını şimdilik askıya aldık sayabiliriz.
Roket Destekli Uzay Asansörü
Bilim insanları bu konuda ivmesini hızla arttıran uzay gemileri fikrini ortaya atmaktadırlar. Aslında bu durum son derece mantıklı ve çok basit bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. Mesela uçağa binince ve uçak aniden hızlanmaya başladığında koltukta oturanlar geriye doğru anında yaslanırlar. İşte bu duruma bilimde itki durumu denir. Bu itki durumunu uzay gemisi içerisinde de kullanabiliriz. Dünya’dan Mars’a ya da başka bir gezegene göndereceğimiz bir uzay gemisinin hızı sürekli olarak kademeli bir şekilde arttırırsak bu geriye itme etkisi sabit duruma gelecektir. Bu etkiyi yeryüzünde oluşan yerçekiminin insanlara uyguladığı etkiye eşitlersek uzay gemisi içerisindeki astronotlar için yerçekimi herhangi bir problem yaratmaz. Astronotlar uzay gemisi içerisinde sürekli bir asansörde yukarı çıkıyormuş gibi hissederler. Bu çok etkili bir çözüm. Ancak kendi çapında çok ciddi problemlere sahiptir. Roket destekli uzay asansörü fikri güzel ama burada şöyle bir problem var: uzay gemisinin hızını sürekli olarak kademeli bir şekilde arttırılması gerekiyor. Aynı zamanda ulaşılabilecek bir hız sınırı mutlaka vardır. Yani o hızdan daha hızlı gidebilecek bir durum ortada yok. Anlayacağınız uzay gemisi sonsuza kadar hızlanamaz. Belli bir süre sonra çok yüksek hız insan bedeni için yine tehlike arz etmektedir. Bu yüzden bu fikir başta mantıklı olsa da günümüz bilim insanları tarafından roket destekli asansör ve onun yarattığı çekim etkisi fikrinden uzaklaşmaktadır.
Manyetizma Etkisi
Bu fikir son derece basittir. Uzay gemisinin zemini manyetik metalden yapılır. Uzay gemisi içerisinde bulunan astronotların giysilerinin tamamı manyetik materyalden yapılır. Burada giyilecek uzay kıyafetleri sayesinde astronotlar manyetik hale getirilir. Daha sonra astronotlar tıpkı demirin mıknatısa yapıştığı gibi uzay gemisinin zeminine yapışırlar. Eğer zemin manyetik, astronotların kıyafetleri de manyetikse oradaki çekim gücü belli bir şekilde dünyadakine benzer oranda ayarlanabilirse astronotlar sürekli olarak zeminde (tıpkı yeryüzünde olduğu gibi) yürüyebilirler. Bu çözüm insanların kas ve kemik yapısı için doğru çözüm olabilir. Ancak ilerleyen durumlarda bazı problemlerin çıkmasına da sebep olabilir. İnsanların kas ve eklem yapıları için manyetizma etkisi işe yarayabilir ancak kan dolaşımı yapay manyetik alandan etkilenmez bu tarz ortamlar da kan genellikle beyin ya da ayakuçlarında toplanmaya başlar. Bu durumda Dünya üzerinden Mars’a giden süre içerisinde yani 8 ay boyunca çok yüksek bir kan basıncıyla oraya gidecek. Beyindeki yüksek kan basıncı her zaman tehlikelidir. Eğer beyindeki damarlarda zayıflık ya da küçük bir pıhtı meydana gelirse yüksek basınç yolculuk esnasında ciddi bir beyin kanaması riskini ortaya çıkarır.